bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      arjantinli, göremeyen yazar.
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "habil ve kabil, habil’in ölümünden sonra karşılaştılar. çölde yürüyorlardı ve uzaktan birbirlerini tanıdılar, çünkü ikisi de çok uzun boyluydu. iki kardeş yere oturdular, bir ateş yaktılar ve yemek yediler. gün batımında yorgun düşmüş insanlar gibi, sessizliği bozmadılar. gökyüzünde, henüz adı konmamış birkaç yıldız belirdi. yalazların ışığında, kabil habil’in alnında taşın izini gördü ve ağzına götürmekte olduğu ekmeği yere fırlatıp, suçunun bağışlanması için yalvardı. habil yanıtladı: - sen mi beni öldürdün, yoksa ben mi seni? anımsamıyorum; burada önceki gibi birlikteyiz yine. - şimdi biliyorum beni gerçekten bağışladığını, dedi kabil, çünkü unutmak bağışlamaktır. ben de unutmaya çalışacağım. habil yavaşça konuştu: - doğru. pişmanlıklar sürdükçe, suç da sürer." gölgeye övgü kitabından küçük bir hikaye.
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      alberto manguel sayesinde tanıdığım yazar. birkaç kitabını okudum, eleştirdiğim yerler de olmadı değil. güzel yazar.
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kum kitabı güzel kitaptır.
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir dönem albert manguel kendisine kitap okumak için her gün evini ziyaret etmiştir.
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "günahtan arınmış insan yoktur." (bkz: yolları çatallanan bahçe)